DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu kavramların sağlıklı ve en doğru biçimde ayakta duramadığı bir ülkede ekonominin iyi gitmesinin beklenemeyeceğini belirterek, Türkiye’de topyekun bir irade değişikliğinin şart olduğunu kaydetti.
Demokrasi ve Atılım Partisi(DEVA PARTİSİ) Genel Başkanı Ali Babacan, bir dizi programa katılmak amacıyla Kdz.Ereğli’deydi.
DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf, DEVA Partisi Batı Karadeniz Bölge Koordinatörü Essum Aslan, DEVA Partisi Zonguldak İl Başkanı Fatih Keleş, DEVA Partisi Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Handan Aktimur ve partililer tarafından karşılanan Babacan; Kdz. Ereğli TSO, Alaplı TSO, Çaycuma TSO ve Ereğli'de bulunan Sivil Toplum kuruluşlarının Keleşler Otel'deki programına katıldı. Kdz. Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş, Alaplı TSO Başkanı Recep Ocak, Çaycuma TSO Başkanı Zekai Kamitoğlu ile STK ve iş dünyası temsilcilerinin katılım sağladığı ve yerel basının ilgi gösterdiği buluşmada konuşma yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, ilk olarak partilerinin günümüz siyasetindeki yeri ve nitelikleri hakkında bilgiler verdi.
Son bir yıl içinde ikinci kez Zonguldak yöresine geldiğini hatırlatan Babacan, bu bir yıl içerisinde DEVA Partisi’ni seçimlere girmeye hak kazanacak noktaya getirdiklerine dikkat çekti ve ülkenin birçok yerleşim biriminde teşkilatlanma çalışmalarını tamamladıklarını ifade etti
“Kısa bir süre içinde ülkenin 973 ilçesinin 650’sinde teşkilatlanmayı başarmak kolay bir iş değildi” diyen Babacan, DEVA Partisi’nin en önemli özelliğinin, teşkilatların yönetim kurullarında yüzde 35 kadın ve yüzde 20 gençlik kotalarının uygulanması olduğunu söyledi.
Teşkilatlanma çalışmalarının ardından DEVA Partisi olarak bazı önemli konularda eylem planlarını hazırladıklarını kaydeden Babacan; “Önümüzdeki ilk seçimlerde göreve gelecek hükumetin ilk 90 gün ve ilk 365 gün içinde neler yapması gerektiğini ortaya koyacak ve yapılacak çalışmaları değerlendirecek eylem planımız da bugünden hazır. Vatandaşımızın doğru bilgilendirilmesini sağlamak için üzerinde durduğumuz çalışmalar da var.”dedi.
Ülke basınının, üzerindeki baskılar nedeniyle zor şartlar altında çalıştığını ve bu sebeple de halka doğruları anlatamadığını iddia eden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 2018 yılında yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin ülkeye beklenen katkıyı yapamadığını iddia ederek şunları ifade etti:
“Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne geçildikten sonra, ülkenin karşı karşıya kaldığı sıkıntılara çözüm bulma ve gereken tedbirleri zamanına alabilme noktasında sıkıntılar yaşanıyor. Buna rağmen; özellikle de dolar bazında millî gelir düzeyimiz düşse bile ekonomisi iyi yirmi ülke arasındayız. Ülkemizin en büyük sorunu yoksulluk. Özellikle sabit gelirli vatandaşlarımızın alım düzeyleri çok düştü; satın alma güçleri zayıfladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor. Diğer bir sorunumuz da işsizlik. Ülkenin milyonlarca genç işsizinin gelecekten umudunu kesmiş olmalarını ve başka ülkelerde yaşama isteklerini görmek bizi çok üzüyor.”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ülkeyi yönetenlerin, yaşanan sıkıntıları pandemi sürecine bağlamalarını da gerçekleri çarpıtmak olduğunu iddia ederek, pandeminin henüz başlamadığı 2019 yılında Türkiye’nin büyüme hızının ancak yüzde 1 dolayında olduğunu söyledi.
Babacan, yakın geçmişle ilgili bilgiler vermeye gayret eden merkezi yönetimin son üç yıla ait hiçbir bilgi paylaşmadığını ve halktan gerçekleri kaçırmaya çalıştığını ifade ederek, “İlgili bakanlık bile, yoksulluğun gerçek nedenlerine eğilmek yerine etiketlerle savaşıyor. Sürekli hedef değiştiriyorlar. Hayat pahalılığının sebebi olarak esnafı gösterip esnafla vatandaşı karşı karşıya getirmeye gayret ediyorlar. Oysaki son üç yılda elektriğe gelen zam bile yüzde 168. Yani üç yıl önce elektrik faturası için 100 lira ödeyen vatandaşımız bugün 268 lira ödemek zorunda kalıyor. Bu gerçekler önümüzdeyken vatandaşla esnafı karşı karşıya getirmek dürüst bir yaklaşım değildir. Dürüst olmak lazım; aldatan olmamak lazım. Bugün ülke enflasyonun bu denli yüksek olmasının iki temel nedeni vardır: Birincisi döviz kurundaki önlenemeyen yükselişler, ikincisi de hammadde fiyatlarına gelen zamlar. İkinci gerekçeye karşı belki kolay önlem alınamayabilir; ancak düzgün bir makro ekonomik yönetimle döviz kurlarındaki ani artışların önüne geçilebilir. Vatandaşlarımız arasında bir güven kaybı varsa bunun sorumlusu ortadadır.” şeklinde konuştu.
Bir ülkenin ekonomisinin temelinde hukuk, adalet, demokrasi gibi kavramlar olduğunu belirten DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, bu kavramların sağlıklı ve en doğru biçimde ayakta duramadığı bir ülkede ekonominin iyi gitmesinin beklenemeyeceğini ifade etti.
Babacan ülkede öncelikli olarak adalet, özgürlük, demokrasi ve insan hakları gibi kavramların geliştirilmesi gerektiğinin belirterek, Türkiye’de topyekun bir irade değişikliğinin şart olduğunu kaydetti.
Babacan, eğitim alanında Türkiye’nin yirmi yıldır mesafe alamadığını iddia ederek, orta ve dar gelirli ailelerinin çocuklarının, yurt ve barınma sorunları sebebiyle üniversite tahsillerinden vazgeçme noktasına geldiklerini , bu yıl birçok üniversitenin bölümlerinde kontenjanların boş kalacağını tahmin ettiklerini, yurt bulamayan öğrencilerin üniversite kayıtlarını yaptıramadıklarını belirtti.
Keleşler Otel’de düzenlenen toplantı, Babacan’ın konuşmasının ardından basına kapalı şekilde devam etti. Babacan toplantıda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü.
