YEREL
Giriş Tarihi : 28-10-2024 15:38   Güncelleme : 28-10-2024 16:38

CUMHURİYET 101 YAŞINDA... YAŞASIN CUMHURİYET...

Cumhuriyet’in 101’inci Yıldönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Kdz.Ereğli’de de coşkuyla kutlanıyor.

CUMHURİYET 101 YAŞINDA... YAŞASIN CUMHURİYET...

Cumhuriyet’in 101’inci Yıldönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Kdz.Ereğli’de de coşkuyla kutlanıyor.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramının coşkusunu yaşamak ve bu anlamlı günü anmak amacıyla ilk tören, 28 Ekim’de, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması ile başladı. Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve ahirete irtihal eden tüm şehitler için saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından burada tören sona erdi.

Çelenk sunma törenine Kdz.Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Albay Ahmet Öztürk, Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Kdz.Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Erbaş, AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, kurum ve kuruluşların temsilcileri, Siyasi Partilerin, Oda ve Derneklerin Başkan ve yöneticileri, öğretmen, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.

CHP’DEN ALTERNATİF ÇELENK VE BASIN AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Halk Partisi Kdz.Ereğli İlçe Başkanlığı, Anıt Önündeki resmi programın sona ermesinin ardından Anıta alternatif çelenk sundu. CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul’unda katıldığı basın açıklamasını okuyan İlçe Başkanı Ali Kocamanoğlu, “ÖZGÜRLÜĞÜN VE DEMOKRASİ’NİN ŞANLI CEPHESİ

“Zahmetli hayattan korkan insanlar, bir ulus için gerçekten yaşamaya değer olan tek hayattan korkan insanlardır.”

“Ne zaferi ne de yenilgiyi tanıyan, puslu bir alacakaranlıkta yoksul bir ulus olmaktansa yenilginin acısını göze alarak şanlı zaferler kazanmak çok daha asildir.” diyerek başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Çanakkale’den, Dumlupınar’a Cumhuriyet’e gönül vermiş insanlar barışın her şeye varabilecek son aşama, savaş ile mücadelenin de yapılabilecek en kötü tercih olduğunu düşünselerdi, şüphesiz ulusumuz büyük acılardan, çileli ölümlerden kurtulurdu. Fakat bu şekilde kurtulmuş olsaydık, ne kadar zayıf olduğumuzu ve dünyanın büyük ulusları arasında yerimiz olmadığını göstermiş olacaktık.

Bunun yerine 1915’ten 1923’e 8 uzun yıl boyunca vatan toprağının her karışında çarpıştık. Kanımız bedenlerimizden boşanırcasına, bedenlerimiz tükeninceye kadar çarpıştık. Arkamıza bakmadan, annelerimizi, atalarımızı, sevdiklerimizi bir daha göremeyeceğimizi bilerek çarpıştık. Şanlı bir askerin ölüm emrini bağrımıza basıp çarpıştık. Gücümüzü yitirdiğimizde umuda; umudumuzu yitirdiğimizde Allah’ın iradesine sığınarak çarpıştık. Şereflerimizle damgalanmış taptaze bir havayı ciğerlerimize çekip yiğit adamlar ve kadınlar vatanın her yerinde birlik içinde tek yürek çarpıştık.    

Bir imparatorluğu bir sömürgeye çevirmek için üzerimize gelen hasımlarımıza bağrımızdan haykırdık ; “Zincir ve esaret, yaşam için bu ulusun ödemeyeceği bir bedeldir. Ulusumuzun mihrabının yıkıldığını görmektense çarpışarak yok oluruz.”

1915’ten 1923’e her gün her an inançla imanla, kan, ter ve gözyaşı ile büyük bir askerin önderliğinde CUMHURİYETİ HER GÜN İNŞA ETTİK. VE NİHAYET 1923’TE GURURLA İLAN ETTİK

Atalarımızın kanındaki demir için Allah’a şükürler olsun. Mustafa Kemal’in bilgeliğini kavramış onunla birlikte tüfek taşımış adamlardı onlar. Şanlı günlere layık olduğumuzu kanıtlamış, sefilce barış anlaşmalarını reddeden,  acıları ve ölümleri gözünü kırpmadan göğüslemiş adamlar. Kurtuluş Savaşı’nı zafere götürmüş yiğitlerin çocukları olarak bizler atalarımızın ruhları için dua etmeliyiz Allah’a.. Çünkü sonunda vatan özgürlüğüne kavuşmuş, ulusumuz yine ayağa kalkmış ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti başında miğferiyle şanlı bir asker gibi uluslar divanındaki yerini almıştı.

İşte, Cumhuriyetçiliğin davası dünyada insanın insan karşısındaki tiranlığının daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. İnsanı böyle bir boyun eğmeye zorlayıp iktidarın tek elde toplanmasına karşı koymaktır. Bizim davamız iktidarın halkın elinde kalmasını güvence altına almaktır. Abraham Lincoln’un duasını söyleyip halkın halk tarafından halk için yönetimini yeryüzünde ebedi kılmaktır.

Laik Türkiye Cumhuriyeti, atalarımızın bize emaneti ve gelecek kuşaklara borcumuz ve sorumluluğumuzdur.

İşte bu yüzden gazi Mustafa Kemal Atatürk genç Cumhuriyeti bu ülkenin gençlerine şu şekilde kaleme alarak emanet etmiştir.

Gençliğin Atatürk’e Cevabı

Ey Büyük Ata,

Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımız olacaktır.

Ey Türk’ün büyük Ata’sı!

İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Bu gün Cumhuriyet kadrolarının kurmuş olduğu gazi mecliste yaşananları çok yakından takip etmekteyiz. Cumhuriyet hiçbir zümrenin ya da ailenin güdümünde olan bir yönetim şekli değildir. Hiç kimse bu gün Gazi mecliste yaşananlara ülkesini seven hiç kimsenin seyirci kalacağını düşünmesin. Gazi meclis bebek katillerinin, vatanın bölünmez bütünlüğüne karşı tehdit oluşturanların konuşmasına izin verileceği bir mekân değildir. Hiç bir Cumhuriyet Halk partilide asla buna müsaade etmeyecektir. İşte kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK bu yüzden kurduğu Cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir.

Bizler Cumhuriyet Halk Partisi Kdz. Ereğli İlçe örgütü olarak Cumhuriyetimizin ve Partimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gösterdiği hedeften bir milim sapmadan yürüyeceğimize söz veriyoruz. Sizlerde bizlere inanın hep birlikte bunun başarmanın mutluluğunu yaşayalım. Umudu yeniden örgütlemeyi hep beraber sağlayalım.

‘’EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDİYORUZ’’

EN BÜYÜK BAYRAM BU GÜN

Cumhuriyetimiz ilelebet var olsun. Hepinizi saygıyla selamlarım.”

CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ…
Saat 14.00’da ise törenin ikinci kısmı gerçekleştirildi. Polisevi ile Atatürk Anıtı arasındaki güzergâhta Cumhuriyet yürüyüşü yapıldı. Yürüyüş sırasında renkli görüntüler oluştu. Cumhuriyetin 101’inci yaşı, vatandaşların da katılımı ile coşkuyla kutlandı.

AdminAdmin