Cumhuriyet Halk Partisi Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Op. Dr. Eylem Ertuğ ERTUĞRUL, AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’ın sosyal medyada yaptığı açıklama kamuoyunun dikkatinden kaçmadığını belirterek, “Son yıllarda Karadeniz Ereğli’ye hiçbir hizmet ve yatırım getirmedikleri gibi bir kez daha bu yöreyi nasıl küçük gördüklerini ispatlamış oldular”dedi.
ERTUĞRUL, yaptığı açıklamada, Uçar’ın paylaşımında 26-29 Haziran tarihleri arasında Batı Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan sağanak yağışlar sonrasında Zonguldak ile çevre ilçe ve beldelerinde yaşanan sel baskınlarında zarar gören belediyeler için altyapı çalışmalarında kullanılmak üzere tahsis edilen ödenekleri açıkladığını hatırlatarak, asıl önemli olan konunun, 2021 yılında meydana gelen ve bu yılkinden daha fazla zarar bırakan sel baskınları sonrası Karadeniz Ereğli ve Ormanlı beldesi için hiçbir şey yapmayan yöre milletvekillerinin, söz konusu kendi yöreleri olunca hiç de zaman kaybetmemeleri olduğuna dikkat çekti.
ERTUĞRUL, açıklamasında şunları ifade etti:
“İktidar partisinin milletvekili Hamdi Uçar tarafından sosyal medyada yapılan bir açıklama kamuoyunun dikkatinden kaçmadı.
Uçar paylaşımında, 26-29 Haziran tarihleri arasında Batı Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan sağanak yağışlar sonrasında Zonguldak ile çevre ilçe ve beldelerinde yaşanan sel baskınlarında zarar gören belediyeler için altyapı çalışmalarında kullanılmak üzere tahsis edilen ödenekleri açıkladı.
4123 sayılı kanun uyarınca AFAD Başkanlığınca Zonguldak İl Özel İdare ve çevre belediye başkanlıklarına gönderilecek toplam 37 milyon 152 bin liralık ödeneğin neye göre tahsis edildiği bir tarafa, asıl önemli olan konu, 2021 yılında meydana gelen ve bu yılkinden daha fazla zarar bırakan sel baskınları sonrası Karadeniz Ereğli ve Ormanlı beldesi için hiçbir şey yapmayan yöre milletvekillerinin, söz konusu kendi yöreleri olunca hiç de zaman kaybetmemeleridir.
2021 yılında meydana gelen sel baskınları en çok Ormanlı beldesini vururken haneler, dükkanlar hatta motorlu taşıtlar bile zarar görmüş; sel baskınları meydana gelir gelmez bizler Ormanlı beldesinde vatandaşımızın yanında yer alırken aynı iktidar milletvekilleri bölgeye gitmeye dahi tenezzül etmemişlerdi. O yıl yaşanan baskınlarda bazı vatandaşlarımız iki yüz bin liraya kadar ulaşan zararlar görmesine rağmen aynı siyasi otorite kişi başı 4 bin lira gibi komik bir yardımda bulunmuş, o yardımlar da dükkanları ve evleri basan çamuru temizlemeye bile yetmemişti. Ormanlı dere yatağında yapılan çalışmalar, belde insanının küskünlüğünü gidermedi.
Haziran 2022’de meydana gelen sel baskınlarında ise iktidar partisi yöre milletvekillerinin seçim bölgeleri zarar görünce ne hikmetse bu milletvekilleri hemen AFAD Başkanlığını devreye soktular. 4123 sayılı kanun gereğince AFAD Başkanlığı tarafından Zonguldak ilçe ve beldelerinin belediyeleri için tahsis edilen toplam 37 milyon 152 bin liralık ödeneğin tahsisine bakıldığında, İl Özel İdare ve Belediye Başkanlıkları için belirlenen tahsisten Karadeniz Ereğli Belediyesi’nin yararlanamadığı, Ormanlı Belediyesi’ne ise 35 bin lira gibi komik bir rakamın gönderilmesine karar verildiği görülmektedir. Nebioğlu Belediyesi’ne 350 bin, Karapınar Belediyesi’ne 617 bin, Çaydeğirmeni Belediyesi’ne 125 bin lira ödenek gönderilen yerde Ormanlı Belediyesi için öngörülen bu rakam her şeyden önce koskocaman bir ayıptır.
Ormanlı Belediyesi hangi altyapı çalışması için bu 35 bin liralık komik tahsisi kullanabilir? Bu para hangi çalışma için yeterli olabilir?
Son yıllarda Karadeniz Ereğli’ye hiçbir hizmet ve yatırım getirmedikleri gibi bir kez daha bu yöreyi nasıl küçük gördüklerini ispatlamış oldular.
Türkiye’nin Dev Projesi olarak lanse edilen TOKİ Projesi’nde Karadeniz Ereğli’yi nasıl görmezden geldilerse, doğal afetlerdeki yaraların sarılmasında da bu kenti görmezden geliyorlar. Böylesi bir vurdumduymazlığa kayıtsız kalmak mümkün değildir. Hangi siyasi parti mensubu belediye başkanları tarafından yönetilirse yönetilsin bu kentin tüm beldeleri Ereğli’nin ayrılmaz parçalarıdır. Bu noktadan hareketle de Ormanlı beldesinin, Zonguldak’ın diğer yerleşim birimleri ile aynı oranda yardım alması en tabii hakkıdır ve adaletli olan da budur.”
