1957 Tarihinde kurulmuş Şirin Ereğli Gazetesi. Bizlerden bile büyük bir yaşı var.
Ereğli’nin tarihi var arşivlerinde.
Gün gelmiş Erdemir, gün gelmiş Ereğli Belediyesi Şirin Ereğli’yi sokmamışlar tesislerine!
İşlerine gelmemiş yazdıklarımız!
Aboneliklerimiz kesilmiş!
Ama…
Yolumuzu kimse kesememiş.
Halkın, Ereğli’nin sesi olmuş Şirin Ereğli geçmişten bugüne…
Yaşamış tüm zorluklara göğüs gere gere…
Rahmetli Babam Bedri Erel Erdemir’in kurulmasında “Müteşebbis” Heyetinde.
Ereğli’de TSO’nun kurucularından.
Ereğli’nin bugün bile günlük baskı yapan “tek” gazetesi! İnternet Gazeteciliği, Sosyal Medya desteğiyle birlikte.
Geçmişte piyasada yer almak isteyen “zavallılar takımı” Şirin Ereğli’ye saldırmışlar!
Dün babama, bugün bana!
Sözde Gazeteciler!
Geçmiştekiler yok bugün! Yarın da diğerleri olmayacak!
Ama Şirin Ereğli yoluna devam edecek…
Bugünlerde türedi yine bu tip “Çerez”ler!
Birileri bizi “Para”yla ilişkilendirir! Susarmışız biz “parayı” görünce!
Zavallılar mı desem, palavracılar mı desem?
Biri diyor ki “Sünnet”! Diğeri diyor ki “Her Devrin Adamı”!
Adam her seçim zamanı Ereğli’ye gelir, “Sünnet” olur gider!
Erdemir’de “İtfaiyeci” iken birilerine “Kocabaş mı, Alabaş”mı demiş, sünnet edivermişler kendisini!
“Sünnet sever” olmuş kısaca…
Son Yerel seçim günü Kepez’de “oy” kullanılan bir okulun kapısında biriyle karşılaşır!
“Sus Pus” bizim “Çerez”.
“Konuşalım” der karşısındaki genç adam seçim bittiğinde! “Gık” yok bizim sözde meslektaşta!
Bir daha “Sünnet” olmayayım der, çıkar gider kendi diyarına acilen!
Tıpkı “Lal Kafe” de karşısında birilerini görüp “sus-pus” olduğu gibi!
Memleketinde ise “Bülbül”! Sosyal Medya’da!
AK Parti’de herkese bir “Kulp” takar! Sözde partilerine ihanet etmiştir kendilerine destek vermeyen AK Partililer!
Kendi adayı Belediye Başkan Adayı gösterilmese Posbıyık’a destek verecek uzaktan yazılarıyla!
Zanneder ki kimse bilmez!
Baş Danışman “Kuru”nun kendi ağzından söylemleriyle!
Acep nedendir?
“Arslan” amcası doyurur midesini biraz. Birazda “borçlar” silinir!
Olur, en büyük AK Parti’li!
Buyurun size büyük “Danışman”!
Diğerine gelince!
Yazmayayım diyorum! İftiralarıyla kendi gerçek yüzünü görsün diyorum!
Necati amcası mı “üye” olmasını istemişmiş?
Çok mu severmiş kendisini?
Yoksa kimsenin eli kalkmamış mı oylandığında?
Paketledik! Postaladık!
Anlamıyor…
“Her Devrin Adamı”! Güzel laf.
Bir bakacaksın arkana, kendi gerçeğini sallayacaksın başkasına!
Eğlenelim hep birlikte!
Ve diyelim ki!
“ÇEREZ” ler olmasa olur mu Dünya’nın tadı?
İyi ki varlar!
Onlar ve Onların sahipleri!