Bizler Gazeteciyiz.
Her birimizin Dünya görüşü var. Yaşam tarzımız var. Yetişme tarzımız var.
Bizler kalemimizi yaşadığımız bölgenin “Halk”ı adına kullanmayı seçmişiz. Onların menfaatleri önceliğimiz.
Haber de yaparız, Yorum’da yaparız!
Parti gözetmeksizin!
Sadece inandığımıza “Taraf” oluruz…
Birileri sevse de sevmese de…
Kalemini “Sermaye” adına kullanan meslektaşlarımızda mevcut aramızda! Hatta çoğunlukta!
Kısaca tümümüz “Yerel” anlamda bir güç odağı oluştururuz.
Bilerek yâda bilmeyerek!
Bugün Türkiye’de önemli olaylar yaşanıyor!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Terör ve Yolsuzluk” dosyaları nedeniyle 19 Mart’ta “Gözaltı”na alınması, 23 Mart’ta “Tutuklanması” süreci yaşadık!
Bu süreç öyle bir konuma ilerledi ki Türkiye’nin geleceğine yön verecek bir “Siyasi” harekete dönüştü!
Bu süreçte CHP Genel Başkanı Özgür Özel tüm partilileri ve Ak Parti Yönetimlerinden hoşnut olmayan kesimleri “Sokağa” taşıdı. Tüm Türkiye’de yasaklara rağmen “Miting”ler düzenlendi!
Bu “Miting”ler de bilhassa İstanbul “Saraçhane” de “tavan”yaptı! Yüzbinler toplandı!
Bu süreçte zamanımın çoğunluğunu evimde, Televizyon karşısında geçirdim.
Tüm kanalları “didik didik” ettim. Tüm görüşleri, sürecin doğrularını ve yanlışlarını izlemeye çalıştım!
Türkiye’de 100 binler sokaklara taşmış, bir hareket var! Gazetecilik Mesleğimiz için çok önemli olaylar yaşanıyor!
Sadece 3 kanal! Sözcü TV, Halk Tv ve Tele 1 bu görüntüleri veriyor!
Ya diğerleri?
Diğer tüm haber kanalları bu hareketlilikle ilgili bırakın bir “Video” bir “Çekim” göstermeyi, tek bir “Kare” Resim bile göstermiyor!
Sadece sürekli bir “Yorum” içindeler!
Sürekli Ekrem İmamoğlu’na verilecek cezalar, kendisine yöneltilen suçlamalar, İmamoğlu’nun “Çete Reisi” olduğuna dair açıklamalar!
Bizler, Gazeteciler “Cellat” mıyız?
Bizim görevimiz birilerinin ceza almasını ya da almamasını sağlamak mı?
İşi daha ileri getiriyoruz! CHP’ye “Kayyum” atanmalı diyecek kadar ileri getiriyoruz olayları!
Bunlar “Adalet ve Yargı” nın görevleri değil mi? Yargıç olmuşuz!
CHP Nisan ayında “Olağanüstü Seçim” kararı almış, bu olamazmış, kayyum atanmalıymış!
Yorum üzerine yorum izliyoruz!
Haklı oldukları konularda bile “Haksız” duruma düşürüyorlar kendilerini!
Kendilerini “Ulusal Gazeteci”ler olarak tanıdığımız kişileri dinledikçe içimizde ne kadar “Boş” diyebilecek meslektaşımız varmış? Diyoruz…
Bir kendimize bakıyoruz! Yerel’iz biz diyoruz, kendimizi ufaltıyoruz!
Bir’de TV’lerde Ulusal Gazeteciler dediğimiz, gözümüzde büyüttüğümüz meslektaşlarımızı seyrediyoruz! Aval aval bakıyoruz…
Peki, birileri bugün Türkiye’de yaşanan gerçekleri “Halktan” sakladıklarını zannettikleri “Toplum” hareketlerini göstermeyerek kafalarınca korumaya çalıştıkları, sözde hizmet ettiklerini sandıkları siyasi güçlere “İyilik” mi yaptıklarını zannediyorlar?
Maalesef… Koruduklarını zannettikleri görüşe, zihniyete daha büyük zarar veriyorlar!
Bugün ortaya bir “Tablo” çıkmış durumda Türkiye’de!
Suriye’de Başer Esad’ın yıkılması sonrası yaşanan olaylar Ak Parti’ye nasıl büyük bir “Siyasi İvme” kazandırdıysa, bugün Ekrem İmamoğlu’nun “Tutuklanması” CHP’ye büyük bir “Siyasi İvme” kazandırmış durumda!
Yıllarca birlikteliği sağlayamamış, Teşkilatlarıyla Halk arasında bir “Bütünlük” sağlayamamış CHP bugün kendi içinde olduğu gibi toplum içinde de bu birlikteliği sağlamış durumda!
Sadece Ekrem İmamoğlu’nun “tutuklanması” hareketi CHP’de tüm muhalifleri bile bir araya getirmiş durumda!
Peki, bu ne anlama geliyor!
Bugün ülkemizi yöneten Ak Parti Yöneticileri bu süreçten sonra ürettikleri politikaları yeniden “gözden” geçirmek zorundalar!
Tüm Türkiye’de yaşayan insanları taraflara bölmeden, ötekileştirmeden kucaklamak zorundalar!
Bu süreçte yaşanan olaylardan “DERS” çıkartmak zorundalar!
Gençlerimizi, Emeklilerimizi, Asgari Ücretlilerimizi, toplumun tüm kesimlerini görmek zorundalar!
Bundan kısa bir süre önce Ak Parti’nin Üst Bürokratlarının biriyle sohbetimde şu soruyu sormuştum.
“Yerel Seçimlerde Ereğli’de “Siyasi Yasağı” olmasına rağmen Murat Sesli aday olmadığı halde siyaset yapmasına nasıl müsaade ettiniz, bunu görmemezlikten neden geldiniz” sorusunu sormuştum!
“Aman yapmayın, biz Murat Sesli’nin önüne set çekseydik, O’nu “Kahraman” yapmış olurduk” cevabını vermişlerdi!
Peki, bugün yapılan nedir? Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması kimin işine yaramıştır, yarayacaktır?
Bu konu bugün “Siyasi Ders” niteliğindedir.
Toplumun bugün gerginliğe değil, kucaklanmaya ihtiyacı var!
Bu sorumlulukta bugün iktidar olan, ülkemizi yöneten Ak Parti Yöneticilerine düşüyor!
Bugün gelinen noktadan “DERS” çıkartmak gerekiyor!
Sokak’ın sesine “KULAK VERMEK” gerekiyor…