Geçtiğimiz hafta bir dostumuz yazı kaleme aldı. Alanya’dan…
Gazetesi olmadığı için “Sosyal Medya”yı kullanan dostumuz Ereğli’de Gazetecilik yapan meslektaşlarımızın yazamadıklarını yazmakla övünür genellikle!
Hatta birçok gazeteciyi “Abonelik” aldıkları için “yazamamakla suçlar”. Sağolsun!
Dostumuz; “Ereğli OSB’de 3 yıl önce işadamı Batu Müftüoğlu aracılığıyla ilçeye gelen bir şirket 3 Milyon TL. karşılığı 40 dönüm arsayı “Tahsis” karşılığı almış, geçen bu süreçte bölgeye hiçbir yatırım yapmamış ve bugün 43 Milyon lira bedelle arsayı satışa çıkarmışlar” diyor.
Bu konuda “Yolsuzluk ve Rant” olduğunu iddia ediyor! İşadamı Batu Müftüoğlu’da bu eleştirilerden nasibini alıyor!
Ama! Yazıya dikkat ettiğiniz zaman TSO Başkanı Arslan Keleş’in Sosyal Medya’da açık ve net “Beğeni” attığını görüyorsunuz!
İnsana şaşkınlık veriyor!
Bir şirket Ereğli’ye geliyor, yatırım yapacağım diyor,OSB’de 3 Milyon TL. karşılığında 40 dönüm arsa Tahsisi alıyor ama yatırım yapmadığı gibi aradan geçen 3 yıl sonunda arsayı 43 Milyon liradan satışa çıkarıyor!
TSO Başkanı Arslan Keleş sanayici olmayan 11 arkadaşıyla 13 hisse üzerinden zora düşmüş TSO Üyesi bir kişinin 36bin metrekare “Kapalı” Sanayi alanı’nı 16 Milyon liraya satın alıyor! TMSF’den…
Kapalı alanın piyasada o günkü değeri 35-40 milyon lira civarında!
TMSF’de “Kayyum” olan dostunun oğlu’da hazırlanıp “Paket Servis” haline getirilen “Sanayi Bölgesi”nde hissedar oluyor! Temiz iş…
Üstüne üstlük bu alım’da kendilerine “6 ay” da “Vade” uygulanıyor!
Yaklaşık 8-9 ay önce gerçekleşen bu satış sonrası “Yatırım” yapacağım diyen Keleş bölgede hiçbir yatırım yapamıyor!
Tıpkı OSB’de yatırım yapacağım diyerek yatırım yapmamış kişiler gibi!
Şimdi bizim Alanya’lı dostumuz TSO Başkanı Arslan Keleş’e sorsun bakalım o satın aldıkları bölgeyi hiçbir yatırım yapmadan satışa çıkarmış mı, çıkarmışsa kaç “Milyoncuk” TL. fiyat istiyormuş?
“Yok birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız” reklam misali!
Bundan sonrası daha vahim!
Alanya’lı dostumuz yazısında OSB’de “Yer Tahsisi” yapılmış şirketin “Künye”sini tamamını açıklıyor!
Şirket’e ait tüm bilgileri “Deşifre” ediyor! Sermayesiyle birlikte!
Peki, bu bilgi nasıl ele geçirilebilir. Bu kayıtlar kimde, nerede mevcuttur?
Sadece KDZ. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nda!
Peki, bu ne anlama geliyor? İddialar çok daha vahim hale geliyor!
Alanya’lı dostumuza bu bilgiler “Paket Servis” edilerek TSO ve Başkanı Arslan Keleş vasıtasıyla gönderilmiş olabilir mi?
Alanya’lı dostumuz yazdığı yazıyı kuvvetlendirmek için OSB’nin Yönetim Kurulu Başkanı Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz ve Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı’ya da “Aba altından Sopa” gösteriyor ve görevi kötüye kullanmakla, suiistimalle kendilerini eleştiriyor!
Kısaca “Kişiye Özel” hazırladığı yazısında Alanya’lı dostumuz açık ve net “Devlet”i ve Devlet’in temsilcilerini “görevi kötüye kullanmak”la suçluyor!
Ve bu yazıya TSO Başkanı Arslan Keleş açık ve net bir şekilde “Beğeni” imajını kullanıyor!
İşin gerçeği araştırıldığında ise OSB’de kendisine “Yer Tahsisi” yapılan şirketin kullanım süresi 2024 yılının Eylül ayında bitiyor! Kendisine verilen süreç işliyor!
Bu süreç bitmeden ne Zonguldak Valisi Tutulmaz ne de Ereğli Kaymakamı Yapıcı bu konu hakkında bir işlem yapamaz!
Devletin kuralları işliyor!
OSB’de kendisine “Yer Tahsisi” yapılan “Şirket” başkasına da “Yer Tahsisi” yapamaz!
Başkası da bu yerin üstüne konamaz!
Ama bu nokta da açık bir madde var!
Eğer Şirketle birlikte satış gerçekleşirse o zamanda kimsenin olaya müdahale hakkı olamaz!
Şimdi sormak gerekiyor!
TSO Başkanı Arslan Keleş’e…
Senin o oturduğun koltuk “Devlet”ten daha mı büyük?
Sen birlikte çalıştığın, her gün yüzlerine güldüğün Devlet’in Valisi’ni, Kaymakamı’nı “Töhmet” altında bırakacak bir yazıya nasıl “Beğeni” göndererek “Müdahil” olabilirsin!
Olamazsın!
2. dönemde TSO Başkanı olduktan sonra zannediyorsun ki tüm Ereğli benim!
Zannet bakalım!
Bilişim’e ortak oldun “Şirazen Kaydı”.
Maalesef.
Oysa sen geçmişte Şen-Gül’lerin patırak gibi fışkırdığı toprakları sulamakla bilinirdin!
Bugün insanlara “Saf-Diye Diye” gülerek yol almaya çalışıyorsun!
Adam’a sormuşlar; “Yoğurt’un kara!”
Adam cevap vermiş! Seninki benden “Kara”!
“Yoğurt” misali!
İş görüyoruz.
Başkasına “çamur at” izi kalsın.
Bizim yaptığımız unutulur!
Yersen…
Dikkatli ol! Başkan! TSO Koltuğu kaygan zemin!
Birileri unutur, emin ol!
Ama “Tek Gerçek” değişmez…
DEVLET U-NUT-MAZ…
Sakın ha sen sen ol, “Devlet’ten üstte olma… Yada kendini öyle zannetme…”
Altındaki koltuğa da hiç ama hiç güvenme…
Altından “Kayar, Gider”. Anlayamazsın!
Senin OSB Yönetim Kurulu üyesi olduğun zaman yaptığın uygulamaları, telefonla arayıp, “Abi bu yazıyı yayından kaldıralım” rica’larını “karşılıksız” kabul ettiğimiz günleri hatırlatma!
Biz geçmişimizi unutmadan geleceğimize sağlam basarız!
Rica ve Dua ile…!!!
