Uzun süre önceydi. “ÇETE” başlıklı bir köşe yazısı kaleme almıştım!
Ereğli’li bir grup işadamı “TMSF”ye düşmüş bir fabrika alanını satın almışlardı!
Kelepir fiatına… Fabrika sahibinin ocağına “İncir Ağacı” dikmişlerdi topluca…
Birilerinin gücüne gitmiş! Yazdıklarımız rahatsız etmiş arkadaşları!
Noter’den “Tekzip” gönderdiler. Yayınladık!
Yeterli olmamış! “Ulumaya” başladı birileri! Milyonlar ödeteceklermiş bana…
Mahkemeden karar aldırmışlar! Tekrar yayınladık “Tekzip”i! Zevkle…
“Her gün başa oturtun tekzibi” dedim mesai arkadaşlarıma İnternet Sitemizde!
Tüm Ereğli öğrensin kim ne yapıyor etrafta! Zannetmesinler sessizce iş bitirecekler!
Para Babası, Sözde Ağalar…
Umduklarını bulamadılar… “Havagazı” tabiriyle.
Tarafıma “Hakaret ve İftira” davası açmaya kalktılar! Çömezler…
Savcılık “Dava” açılmasına gerek duymadı…
Tekrar hüsran oldular!
Ceplerinde para dolu! Bizim cebimize göz dikmişler akıllarınca!
Kelepir’cilerden Market’ci biri beni “Ağabeyim Tahsin Erel”le karıştırmış küçük beyninde!
Biz unutur muyuz ailemize geçmişte zarar vermeye kalkan alıkları?
O dönemde İşyerimin sahibi Okan Şimşek “Sohbet”e çağırdı beni bir gün!
Abi dedi! Birileri beni aradı, seni işyerinden çıkartmam için “baskı” yapmamı istediler!
“Ama ben kimsenin ekmeğiyle oynamam, rahat ol abi” sözleriyle beni onöre etti Şimşek!
Hatta bir “Palyaço Gazeteci bulmuşlar” havlıyor Ereğli sokaklarında beni işyerimden çıkartacaklar diyerek!
Mahkeme’ymiş, Tekzip’miş! Hiç önemli değil. Her yapılana “Saygı” duyarım!
Haklarıdır, kanuni yolla kendilerini “Temizleme” yolunu seçebilirler! Nereleri doğruysa!
Ama bir kişinin “Ekmek Parasıyla Oynamak”! “Kul Hakkı Yemek”!
Bir kişinin “İşyerini“yok etmeye kalkmak!
İşte bu “Kahpelik” unutulmaz!
Unutmayacağım! Unutturmayacağım…
Geçtiğimiz aylarda işyeri sahibim Şimşek beni aradı, “Ağabey 9 yıl olmuş, aramızda hiçbir sorun yok, ancak işyerimi büyütmek gibi bir projemiz var” diyerek işyerini boşaltmamı istedi.
“4-5 ay müsaade edersen tabiî ki çıkarım” dedim!
Bu süreçte diğer bir “Matbaa Sahibi” kardeşim yurt dışına gideceğini, matbaasını satın almamı istedi!
Uzun süre direndim. “Bu matbaa senin, satma! Gerekirse ben kapatayım, sen devam et” dedim kendisine!
Zarar görmesin, ekmeğini kaybetmesin meslektaşım dedim! Süreci devamlı uzattım!
Olmadı. Sonuçta 2. Matbaayı da aldım!
Kendi makine ekipmanlarıma yenilerini ekledim.
Yeni işyerimde “Faaliyet” başladı!
Yeni bir şevk. Yeni bir heyecan!
Şükürler olsun Allah’ıma…
Birileri bizim “Yok“ olmamızı isterken “Büyümeye” başladık!
Naçizane! Zorlukları aşarak…
Geçtiğimiz günlerde genellikle “Kaza” haberleri yapan bir meslektaşımız bir kişinin “Özel” yaşantısına girmiş “İnternet Sitesinde”.
“Bungladov Evler, Sekreterler”!
Tarzımız değil!
Ama kişinin “Ekmeğiyle” oynamak! “Kul Hakkı Yemek!
Onlara “Reva”ysa, bize her yer “Paris”!
Marketten işyerine transfer edilen sekreter, Ereğli dışı programlara ekiple gelen sekreteri Otellerde karşılamalar, Eski Toyota Plaza önünden her sabah alınarak “Hastanesine” getirilen Hemşire, Özel Şirkette çalışan sevgiliyi Kandilli Lojmanlarında evinde her sabah ziyaretler, çocuk aldıracağım yalanıyla kandırılıp İstanbul’a “elden” gönderilen paralar, Uzakdoğu’da “Mafya” nın eline düşüp kurtulmak için saçılan dolarlar! Futbolcusunun ayarladığı kadınları “Kulüp Binası”nda ağırlamalar!
Ve tabii diğerleri…
Bu hikâyelerin açılımları beynimin derinliklerinde bekliyor bugünlük tek tek!
Meslektaşımın yazdıkları tazeledi geçmişin pisliklerini!
Hem Ticaret yapacaksın, Hem Siyaset yapacaksın! Birde “Makam” sahibi olacaksın!
Milletin yüzüne gülümseyeceksin! Eşinle birlikte “Poz” vereceksin!
Bizde “Aptal’a yatacağız”.
Zannediyorsun!
Derviş, derviş!
Ne zaman nerede olacağını kimse bilmez!
Nereden kime, nasıl yaklaşacağını da kimse bilmez!
Sıra kimde, o da bilinmez!
Derviş…
Ben senden razıyım!
Birileri de senden “Razı” olacak!
Ekmek Parasıyla Oynamak!
Kul Hakkı yemek!
Görelim bakalım…